Bugün İsrail ve Filistin’in bulunduğu topraklar, çok uzun yıllar Osmanlı İmparatorluğu’nun hakimiyeti altında bulunan bir bölgeydi. Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizler’in desteğiyle Osmanlı’ya karşı ayaklanan Araplar, Osmanlı’yı bu topraklardan çıkartmayı başardı.
Osmanlı Devleti bölgeden ayrıldıktan sonra yaklaşık 105 yıldır çatışma, ayrışma ve savaş eksik olmadı.
Öyleyse gelin, günümüzdeki İsrail-Filistin savaşının tohumlarını atan Birinci Dünya Savaşı günlerinde ve sonrasında neler yaşanmış tekrar hatırlayalım.
Osmanlı İmparatorluğu’nun tam 400 sene hüküm sürdüğü topraklardı burası. Kutsal Kudüs ve çevresi, günümüzün İsrail ve Filistin toprakları…
1914 yılında patlak veren Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli cephelerinden birisi Suriye-Filistin Cephesi oldu.
Osmanlı Devleti, kutsal kabul ettiği bu topraklarda büyük bir direniş gösterdi. Türk askerleri, İngilizlere karşı birçok noktada önemli başarılar elde etti. Ancak yerli halktan destek bulamayan Türk askerlerinin fazla bir şansı yoktu.
Yerli Araplardan aldığı desteğin de katkısıyla Osmanlı Devleti’nin Filistin’deki 400 yıllık egemenliğini sona erdiren Britanya, bölgede kendilerine bağımlı bir Manda yönetimi kurdu.
Siyonistlerle Araplar arasındaki düşmanlık, Ağustos 1929’da kanlı çatışmalara dönüştü. 133 Yahudi, Filistinliler tarafından öldürüldü. İngiltere polisi de 110 Filistinliyi öldürdü.
Paylaşım planı, Filistin’in yüzde 56,47’sini Yahudi devletine, yüzde 43,53’ünü de Arap devletine bırakıyordu. Kudüs ise uluslararası bir idare altında olacaktı. 29 Kasım 1947’de BM Genel Kurulu’nda 33 ülkenin oyuyla plan onaylandı. 13 ülke karşı oy vermiş, 10 ülke de çekimser kalmıştı.
Haziran 1992’de İsrail’de sol kanadın, yani İşçi Partisi’nin iktidara gelmesi çok kuvvetli bir barış sürecini başlattı. Bölgede kalıcı bir barış umudu yeşerdi.